Ana içeriğe atla

Trafik Kazası - Trafik Kazaları ve Nedenleri

Ülkemizde her Gün yaklaşık 600 ve her Saat 27 trafik kazası oluyor. Bu kazalarda günde 5-20 kişi ölüyor, 200 kadar kişi de yaralanıyor. Ortalama her yıl 5-6 bin kişi ölmekte ve 100-200 bin kişi de yaralanmaktadır.
trafık kazalarının nedenlerı ile ilgili görsel sonucu
Trafik kazalarının oluşmasının en önemli etmeni insandır. Bu oran ortalama %94'lere kadar ulaşmaktadır.
  • İnsan Faktörü %66
  • Sürücü %27
  • Yolcu %1
  • Araç Faktörü %5
  • Yol Faktörleri %1

Trafik Kazalarının Başlıca Nedenleri

trafik-kazaları
Trafik kazalarının sebepleri aşağıda verilen maddeler halinde gruplandırılabilir :
  1. İnsan
  2. a) Sürücü
    b) Yaya
    c) Yolcu
  3. Yol
  4. Taşıt
  5. Çevre
  6. Trafik yönetim,denetim ve uygulaması
İnsan Faktörüne Bağlı Trafik Kazalarının Nedenleri
a) Acemilik,
b) Dikkatsizlik,
c) Uzun süre uykusuzluk,
d) Hatalı sollama,
e) Aşırı hız,
f) Fazla yük taşımak,
g) Alkollü araç kullanmak,
h) Bazı ilaçları kullandıktan sonra araç kullanmak,
i) Trafik kurallarını dikkate almamak,
j) Rutin araç bakımlarını yaptırmamak.
Trafik Kazalarından Korunma Yolları
a) Alkollü araç kullanmayınız,
b) Emniyet kemerinizi mutlaka takınız,
c) Araç kullanırken dikkatinizi dağıtmayınız,
d) Hız limitlerine uyunuz,
e) Far ayarlarınızı kontrol ediniz,
f) Tehlikeli sürüş ve yakın takipten kaçınınız,
g) Bisiklet ve motosiklet kullanırken kaskınızı takınız,
h) Karşıdan karşıya geçerken geçiş kurallarına ve ışıklara riayet ediniz,
i) Kavşaklarda durunuz, tehlikeli yerlerde sollama yapmayınız,
j) Acelelikten kaçınınız,
k) Trafikte dikkatli ve hoşgörülü olunuz.
Emniyet Kemeri
Neden Emniyet Kemeri?
Emniyet kemeri kullanmıyorsanız, vücudunuz aracın hızıyla yol almaya devam eder. Ta ki direksiyon, ön Cam veya torpido sizi durduruncaya kadar. İşte benzer durumlarda ikinci bir çarpışmadan korunmak istiyorsanız bunun tek yolu emniyet kemeri kullanmaktır.
Emniyet Kemeri ve Önlenen Riskler
Trafik literatüründe 30 km/s hızla meydana gelen çarpışmalarda oluşan hasar 1 birim olarak tanımlanırken, 50 km/s hızla meydana gelen çarpışmalarda bu hasarın 9 kat arttığı bilinmektedir.
Emniyet kemeri; araç içinde meydana gelen ölümleri %45, ağır yaralanmaları %50 oranında azaltmaktadır.
Ölümle olan yaralanmalar incelendiğinde baş boyun yaralanmalarının %37, omurga, göğüs yaralanmalarının %8 oranında olduğu görülmektedir
.trafık kazalarının nedenlerı ile ilgili görsel sonucu
Sürücü ile Yolcuların Ölüm ve Yaralanmalarında Hızın Etkisi
Araştırmalar 30 km/s hızla çarpmanın araç içerisinde bulunanların vücuduna etkisi 1.kattan düşmeye, 90 km/s hızla çarpmanın ise 10.kattan düşmeye eşdeğer olduğunu göstermektedir.
Yine araştırmalar bırakın yüksek hızları, 80 km/s hızla giden bir araçta yolculuk yapanların olası bir kazada ölme ihtimalleri, 30 km/s hızla giden araçtakilere oranla 20 kat daha fazla olduğunu göstermektedir.
Sürücünün Görme Yeteneği ile Hız Arasındaki İlişki
Hız arttıkça sürücünün trafik çevresini algılama düzeyi yavaşlar. Göz 190 ile 200 derecelik bir alanı algılar. Ancak araç kullanırken görme açısı hız ile ters orantılıdır. Örneğin 35 km/s hızla görme açısı 104 derece iken, hızı 130 km/s'te çıkardığımızda bu Açı 30 dereceye düşer.
Hız Körlüğü
Artan hız sonucunda sürücünün yol ve çevresine yönelik görsel verileri, yani eşya ve olayları tam olarak algılayamamasıdır. Bunun en önemli ve riskli sonucu, sürücünün aracın hızını olduğundan daha az hissetmesidir.
Tünel Görüşü
Hızlı araç kullanırken görme alanının daralması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Aracın hızı ne kadar artarsa sürücünün bakışları da o oranda uzağa odaklanır ve sürücü çevresindeki olayları zamanında algılayamaz.
Alkol ve Kaza İlişkisi
Grafikte görüldüğü gibi 0,5 promil değerinden sonra kaza ihtimali yüksek bir eğilim göstermektedir. Bunun sonucunda kanında 1,00 promil Alkol bulunan sürücülerin %70'inin kazalara sebep olduğu saptanmıştır.
1,00 Kandaki alkol miktarı (Promil)
Alkolün Uyuşturucu Etkileri
Kandaki alkol miktarı arttıkça kişinin denge, görme ve işitme gibi beyinsel fonksiyonlarında azalmalar ortaya çıkar. Kas kontrolü gibi çok önemli duyu ve kontrol kabiliyetleri azalır.
Kurtarma Ekiplerinin Trafik Kazalarına Müdahalesi Güvenlik Önlemleri
  1. Olay yerine varıldığında, kurtarma aracı başka kazalara sebebiyet vermeyecek şekilde uygun yere park edilir.
  2. Olay yerine emniyet şeridi çekilir, olay yerinin ön ve arkasına 50-150 m reflektör konulur.
  3. Gereksiz kişiler şerit dışına çıkarılır.
  4. Kaza yapan aracın kontak anahtarı kapatılır, mümkünse akü kutup başları sökülür.
  5. Yangına karşı gerekli önlemler alınır.
  6. Gaz kaçaklarına karşı gerekli önlemler alınır.
  7. Diğer tehlikelere karşı (toprak kayması, kaya düşmesi vb.) gerekli önlemler alınır.
1. Durum Değerlendirmesi
a)Yaralının bilinç durumu,
b) Solunum yolları,
c) Dolaşım yolları,
d) Baş,
e) Boyun,
f) Göğüs,
g) Karın,
h) Kollar ve bacaklar kontrol edilir.
2. İlk Müdahale
a) Yaralıya bilinç kontrolü yapılması,
b) Solunumun sağlanması,
c) Dolaşımın sağlanması,
d) Kanamalara müdahale,
e) Kırıkların tespit edilmesi
f) Yaralar,
g) Yanıklar,
h) Şok,
i) Bayılma.
trafık kazalarının nedenlerı ile ilgili görsel sonucu
3. Kurtarma
a) Gereksiz malzemelerin (cam,parça vb.) temizlenmesi,
b) Sıkışma noktalarının belirlenmesi,
c) Kurtarma malzemelerini kullanarak yaralının kurtarılması,
d) Yaralıların araçtan nakli,
e) Yaralıların ambulansla Sağlık kuruluşuna sevk edilmesi.
Kurtarma Teknikleri
Tam Flep
Aracın kapı ve direklerinin kesilmesi ve tavanın komple alınmasına tam flep denir. Tam flep şu hallerde uygulanır;
-Araç tavanının tamamen çöktüğü durumlarda,
-Kapıların açılmaması halinde,
-Yaralıların daha çabuk ve zedelenmeden çıkarılması için.
Yarım Flep
Aracın ön veya arka kapı ile orta direklerinin kesilmesi ve tavanın yarım açılmasına yarım flep denir. Yarım flep şu hallerde uygulanır;
- Yaralıların sadece önde bulunması halinde,
- Yaralıların sadece arkada bulunması halinde
- Kapıların açılmaması halinde.
Kapıların Açılması
Kapılar menteşe aralarından ayırıcı ile koparılarak yapılır. Kapılar sökülür. Kapıların açılması şu hallerde uygulanır;
- Hafif yaralanma durumunda,
- Kapıların sıkışarak açılmaması durumunda kullanılır.
Direksiyon Simidi ve Pedalın Kesilmesi
Kaza sırasında genellikle direksiyon veya pedallar yaralıyı sıkıştırır.
Uygulaması: Direksiyon simidi veya pedallar pedal kesici veya kesme aparatı ile kesilerek yaralı kurtarılır.
Araç İçinin Genişletilmesi
Kaza sırasında özellikle ön koltukta oturan yolcu ve sürücü, konsolun darbe sonucunda eğilmesi ile koltuk ve konsol arasına sıkışır. Bu durumda araç içinin genişletilmesi gereklidir.
Araç içinin genişletilmesi iki yöntemle yapılabilir.
a) Kazazedenin olduğu taraftaki ön kapı; kapıların açılması yöntemi ile alınır. Daha sonra aracın orta direğinin altından konsol hizasına çarpraz olarak ayırma silindiri uygulanır veya ayırma aparatını koltuk önünden konsolun alt tarafına uygulayarak genişleme sağlanır.
b) Yukarıdaki işlemlerin gerçekleştirilememesi halinde; aracın ön camı kırılmamışsa kırılır, ayırma aparatı gerdirme zincirinin kancası konsülün uygun bir yerine takılır. Ayırma aparatının diğer gerdirme zinciri de aracın ön tampon bölgesinde sağlam uygun bir yere takılır ve iki zincir arasına takılan ayırma aparatı ile gerdirme yapılarak araç içinin genişlemesi sağlanır.
Araç Ters Dönmüş veya Yan Yatmış ise Kurtarma
a) Araç desteklenir.
b) Camlar yaralıya zarar vermeden kırılır.
c) Sıkışma yoksa, yaralı uygun şekilde çıkarılır.
d) Sıkışma varsa, sıkışma noktaları gerekli aparatlarla açılır, yaralı serbestleştirilir.
e) Eğer emniyet kemeri takılı ise kurtarma personeli yaralı sırtına gelecek şekilde içeri girer, emniyet kemeri çıkarılır veya kesilir, yaralı sırtında dışarıya çıkarılır.
f) Araç yan yatmış ise ön camlar kırılır.
g) Ters yatmış pozisyonundaki kurtarma teknikleri uygulanır.
trafık kazalarının nedenlerı ile ilgili görsel sonucu
Araç Su İçinde ise Kurtarma
a) Araçsu içine düşmüş ise kurtarma personelinden çok araç içindeki kişiler kendilerini kurtarabilirler.
b) Panik ve heyecan yapılmamalıdır.
c) Motor ne tarafta ise araç o tarafından batmaya ve içeri Su girmeye başlar, hafif tarafa geçilir.
d) Kapılar ve camlar iç ve dış Basınç eşitleninceye kadar açılamaz, beklenir veya varsa tavan camından çıkılır.
e) Bekleme sırasında ağırlık yapan eşyalardan kurtulunur, gerekirse soyunulur.
f) Baygın olanların kendisine gelmesi sağlanır.
g) Emniyet kemeri varsa çıkarılır.
h) Basınç eşitlenince kapılar açılır ve araç terk edilir.
i) Araç terk edilirken düzenli bir çıkış sağlanır.
j) Yüzme konusunda tecrübeli olanlar yaralı veya baygın kişilere yardım etmelidir.
Kemalettin GÜNGÖR - Afyon Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği Uzmanı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİTKİ VE HAYVAN HÜCRESİ ARASINDAKİ FARKLAR Bitki ve hayvan hücreleri arasında benzerlikler olduğu gibi farklılıklar da bulunmaktadır. Bitki ve hayvan hücrelerinin biçimleri ve taşıdığı bazı organelleri farklıdır. Aşağıdaki şemayı inceleyiniz. BİTKİ HÜCRESİ HAYVAN HÜCRESİ 1. Hücre duvarının varlığı nedeniyle köşeli bir görünüme sahiptir. 1. Hücre genellikle yuvarlağa yakın şekildedir. 2. Hücre zarının dışında hücre duvarı (hücre çeperi) bulunur. 2. Hücre duvarı yoktur. 3. Sentrozom yoktur. 3. Sentrozom vardır. 4. Az sayıda ve büyük kofullar vardır. 4. Çok sayıda ve küçük kofullar vardır. 5. Kloroplast vardır. 5. Kloroplast yoktur. Hayvan Hücresi Hücre çeperi bulunmaz. Sadece hücre zarı bulunur. Plastit içermez. Bu yüzden fotosentez yapamazlar. Hücre bölünmesi  sırasında kullanılan sentrozoma sahiptirler. Genellikle küresel yapıya sahiptirler. Lizozom vardır. Hayvan hücrelerinde sitoplazma boğumlanarak bölünür. Hayvan hücrelerinde iü ipliklerini sen...

biyoloji performans

1665 yılında Robert Hooke kendi yaptığı bir mikroskop ile bitkiler ve mantarları incelerken,boşluklardan oluşmuş küçük odacıklar gözlemledi.Bu boşluklara ''Odacık=Cell=Hücre''  adını verdi. Aslında Hooke'un gördüdüğü bu odacıklar bitki hücrelerinin etrafını saran cansız hücre çeperlerinden başka birşey değildi. Hooke mikroskobu ile yapmış olduğu gözlemleri ,hücre ve çeşitli çizimleride içinde barındıran döneminin en çok satan kitaplarından ''Micrographia'' isimli eserinde yayınladı. ''Hücre Teorisi''  alman zoolog Theodor Schwan,Mathias Schleiden ve ünlü alman patolog Rudolf Virchow 'un çalışmaları sonucunda kurulmuştur.1839 yılında Schleiden bitkilerin en küçük yapısal biriminin hücre olduğunu ve dokuların hücrelerden oluştuğunu bulmuştur. Yine 1839 yılında Schwan bitkilere ek olarak hayvansal dokularında hücrelerden oluştuğunu deney ve gözlemlerine dayanarak açıklamış ve hücre teorisine çok önemli katkılar sağlamı...